CHP Milletvekili Cüneyt Kaya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi hakkında ‘dolandırıcılık’ iddiasıyla hata beyanında bulundu.
Suç duyurusunda müşteki olan CHP’li Cüneyt Kaya, kurbanların hepsinin CHP’li, CHP gözlemcisi, CHP gönüllüsü ve CHP seçmeni olduğunu belirtti. “Siyasi çıkar amaçlı nitelikli davranışla dolandırıcılık suçu”olarak geçti.
Suç duyurusunda bulunan şüpheliler ise “(1) GELECEK PARTİSİ, (2) DEVA PARTİSİ, (3) SAADET PARTİSİ Genel Başkanları, Parti Yetkilileri ve bunlarla birlikte katılma iradesi bulunan gazeteciler, memurlar ve yetkililer”dahil edildi.
“İRADEMİZ ZARAR GÖRDÜ”
Suç duyurusunda şu ifadelere yer verildi:
“CHP’ye gönül vermiş, emek vermiş, CHP’ye üye olarak emek vermiş bir kişi olarak, seçim sonrası davranışlar ve sonuca yönelik yapılan analizler sonucunda Partimiz 14 Mayıs 2023 seçimlerine girmiş ve CHP’ye üye olarak girmiştir. 28 Mayıs 2023 Millet İttifakı çatısı altında. Başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm CHP ve CHP’nin zanlılar tarafından kandırıldığını gördüm. Böylece irademiz bozuldu. Genel Başkanımız ve kurmayları, oylarının ve nüfuzlarının büyüklüğü noktasında türlü türlü saçmalıklara, aldatma ve aldatmacalara aldanmışlardır. CHP bu yoz irade ile kandırıldı ve değerinden fazlasını istedi. Bu istek, bu dolandırıcılık sonucunda kabul edildi.
Bilindiği üzere Dolandırıcılık, “Hileli davranışlarla bir kimseyi kandırarak, kendisi veya bir başkası pahasına kendisine veya bir başkasına menfaat sağlamak” olarak tanımlanmaktadır. Dolandırıcılık, “insanları kandırmak ve iradelerini yanıltmak suretiyle doğru davranış ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket etmek” şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Yukarıdaki taraflar kendilerini gerçekte olduklarından daha fazla gösterdiler. Oturdukları masada toplamda en az yüzde 7 oy olduğundan söz ettiler ve kendileri olmasa Erdoğan’ın oylarının buraya kanalize edilmeyeceği yönünde sürekli “yalan beyanlar” ürettiler, masadaki bileşenleri kandırarak ikna etti. Birinci tabiplik seçiminin bitmesiyle birlikte kendi beyanlarının aksine durumun geliştiği ve ilk perdede hiç hak etmedikleri bir vekilliğe geldikleri görüldü. Burada herkes üzgünken Gelecek Partisi ‘işte bizim grubumuz’ diye bir fotoğraf paylaştı. Deva Partisi ‘Anayasa değişikliğine hazırız’ derken, Saadet Partisi ‘Seçimler adil değildi’ diyerek çıkış yaptı. Biz bu milletvekillerini hak etmeden aldık, etkimiz yok diyen olmadı. Çünkü bu gerçeği bilen bu kişiler masaya oturup CHP’yi kandırarak Türk Siyasal Hareketi’nin en büyük ALDATMACA eylemine imza attılar.
Bu şahısların fiillerinin Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesindeki NİTELİKLİ DURUMLAR kapsamında olduğunu düşünüyorum. Buna göre CHP, yetkilileri, üyeleri ve seçmenleri, yazıda ifade edildiği üzere;
- “Dinî inanç ve duygulardan yararlanılarak” (TCK md.158/1-a)
- KILIÇDAROĞLU DÜŞÜNÜLEREK, “Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor koşullardan yararlanarak” (TCK md.158/1-b)
- “Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıkları kullanmak” (TCK md.
SONUÇ: Şahsım ve duyguları istismar edilen partim adına gerekli soruşturmanın yapılmasını ve ilgililerin yukarıda belirtilen ilişkiler ve belirtilen yanlışlıklar kapsamında cezalandırılmasını talep ederim.
Şikayetçi CHP’li Cüneyt KAYA”
