İstanbul’un en büyük kütüphanesi olan Rami Kışlası’nın tarihini anlatan kitap
Akademisyen Yüksek Çelik’in Rami Kışlası – II. Mahmud Döneminde Aydın-Despotik Çağdaş Karargahı adlı kitabı, iki asır sonra kütüphane olarak halka açılan kışlanın tarihini kapsamlı bir şekilde incelemektedir.
Kitap, XIX. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Osmanlı Devleti, Doğuda ve Batıda İlk Kışlalar, İstanbul’da Çağdaş Kışlaların Oluşum Süreci, Rami Çiftlik-i Hümâyunu Kışlası ve Doğudan Rami Kışlası genel başlıkları altında beş bölümden oluşmaktadır. Günümüze Kırım Savaşı.
1828-29 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında II. Mahmud’un yaklaşık iki yıl idari ve askeri üs olarak kullandığı Rami Kışlası’nın adı II. Mustafa döneminde vezir ve sonra sadrazam olan Ramî Mehmed Paşa’nın bu bölgedeki çiftliğinden satın aldı.
Saltanat seyahatlerinin yapıldığı yer
Rami Çiftliği’nin padişahların saray dışı seyahatlerinde sıklıkla ziyaret ettikleri yerlerin ortasında yer aldığını anlatan yazar Yüksel Çelik, İstanbul halkının ve saray mutfaklarının et ihtiyacını karşılamak için koyun sürülerinin yetiştirildiğini söyledi. taze süt ve et almak veya kebap almak için Rami semtinin batısındaki mandıraya getirilir. Yemek yemeyi en sevdiği yerlerden biri olduğunu belirtiyor.
belgesel kitap
Osmanlı arşiv belgeleri ve aktarım kaynakları ışığında kaleme alınan eser, dönemin idari ve askeri üssü olarak kullanılan Rami Kışlası’nın sosyal, kültürel ve tarihi bağlarını mimarlık tarihi literatürü çerçevesinde ele alıyor; Rami Kışlası’nın inşası, geçirdiği onarımlar, modernleşme sürecinde ifade ettiği siyasi-ideolojik anlam, askeri eğitim tarihi açısından değeri ve kışla çevresinde zaman içinde oluşan yerleşim üzerine odaklanılmıştır.
Kitaptan…
“Selim’in Rami Çiftliği’ne yaptığı saltanat gezilerinde, bazen sade nakkare eşliğinde güreş, tomak oyunları, cirit müsabakaları yapılır, bazen de konağın önündeki alanda tüfekli askerlere ve okçulara atış talimleri yapılır ve başarılı olanlar Karşılaşmalar ve oyunların ardından genellikle çiftlikteki köşkün önündeki havuz başında müzikli gösteriler ve ziyafet verilirdi.”